“Senin gönlün daima meshur ve musahhardır, mazursun.
Gamın ne olduğunu asla bilmedin, mazursun.
Ben sensiz bin gece kan ağladım,
sen bir gece sensiz kalmadın, mazursun!”
Ahmet Gazali
“Senin gönlün daima meshur ve musahhardır, mazursun.
Gamın ne olduğunu asla bilmedin, mazursun.
Ben sensiz bin gece kan ağladım,
sen bir gece sensiz kalmadın, mazursun!”
Ahmet Gazali
Bir rüzgar daha esti kalbimin sokaklarında
Umut ağacının son yaprağı da düştü yere
Gittiğinden beri dilim suskun, yüreğim darda
Bir yol bulsam da ben de gelsem gittiğin yere
Gün ışıkları sığmaz oldu artık avuçlarıma
Yıldızlar gözlerinden kayıyor yavaş yavaş
Karanlığı sırtlıyorum, bilinmez diyarlarda
Yenilgisini kabullenmedim, bitmedi bu savaş
Hatırası kalmış birkaç eski fotoğrafla beklerim
Zaman ilerledikçe yaş alır insan, sona yaklaşır
Birer birer ayrılır yanımdan sevdiklerim
Bana da bu son durakta, son nefese kadar beklemek yakışır
Bu karanlıkta, gecenin kalbinde yazıyorum
Adını zikreden kalbime inat
Doğruyu söyleyen aklımı bırakıp yazıyorum.
Yarının garantisi yokken
Yılların hayalini yazıyorum
Gecenin sessizliğini bölen ezanla
Karanlığa kafa tutan güneşle yazıyorum.
Saatten bi haber
Yarını karşılarken yazıyorum.
Kalem kağıda, mürekkep kaleme,
Gece gündüze,
Şeytan günaha küsmüşken yazıyorum.
Denizleri kağıt saydım,
Yağmurla Seni yazıyorum…
Ne kadar sıkı tuttuysam elimden kaydı hayallerim.
Avuçlarım, kan revan içinde
İmkansız yollarda koşmaktan yoruldu yüreğim
Kalbim, kırık camlar üzerinde
Ne kadar dile getirsem ismini, soğuk taşlara kazıldı umudum
Hayallerim, kara toprak altında
Seni görebilmek için gökyüzüne bakındım
Yıldızlar gözlerinin ardında..
Seni düşünürüm gökyüzü ne zaman ağlasa
Toprak kokulu parfümler sıkarım yokluğuna
Akvaryumdaki balık denizdeyim sanar da
Ya umudum beni kandırırsa
Olmayacağını bile bile sarılırsın ona ama
Bir daha görüşmeyeceğini bilirsin aslında
Yinede inanmak istersen yalana
Hoşça kal de unut yarına
– Mavi Matmazel